Merhaba ben Serhat Engül. 2004 yılından beri İstanbul’da faaliyet gösteren bir profesyonel tur rehberiyim. Ağırlıklı olarak Tarihi Yarımada ve Beyoğlu bölgelerinde yerli ve yabancı turistleri gezdiriyorum. Fener Balat gezilecek yerler haritasını ilk kez üyesi olduğum fotoğraf kulübünü gezdirmek için çıkarmıştım. O günden beri de Fener Balat turu benim için bir tutku halini aldı. Çünkü kendine has bir dokusu olan bu semtler, ilk bakışta gördüğümüzden çok daha derin bir geçmişe sahip.
Bu yazıda, Cibali’deki Kadir Has Üniversitesi‘nden başlayan ve Balat’taki Demir Kilise‘de biten bir gezi rotasının detaylarını paylaşacağım. Bu yürüyüşü yazıdaki Fener Balat gezi rotasını izleyerek kendiniz de yapabilirsiniz. Ancak bölgeyi iyi bilen bir rehber eşliğinde gezerseniz, arada çok büyük bir fark olacağını garanti edebilirim.
Arkadaşlarınız veya aileniz için özel rehberli Fener Balat turu düzenlemek isterseniz, yazının sonundaki ilgili bölüme bakabilirsiniz. Kendi yakınlarınız ile birlikte kapalı grup halinde gezmek ve yürüyüş temposunu kendinize göre belirlemek keyifli bir deneyim olacaktır.
Fener ve Balat Semtleri Neden Az Bilinir?
Unkapanı’ndaki Atatürk Bulvarı, Tarihi Yarımada‘yı tam ortadan ikiye böler. Doğu yakasında kalan Eminönü, Sirkeci, Sultanahmet ve Beyazıt gibi semtler hem yerli, hem de yabancı ziyaretçilerin akınına uğrar. Milyonlarca insan Kapalıçarşı, Ayasofya ve Topkapı Sarayı‘nı görmek için bu semtlere yönelirler.
Oysa ki, Tarihi Yarımada’nın batısındaki Zeyrek, Cibali, Fener, Balat ve Ayvansaray semtleri de aynı oranda ilgi çekicidir. Bu semtler turistik merkeze biraz daha uzak olduğu için görece olarak daha az ziyaretçi çekerler ve aralarında İstanbul’un saklı mücevherlerinden Fener ve Balat semtleri öne çıkar.
Cibali, Fener ve Balat’a Nasıl Gidilir?
Cibali, Fener, Balat gezisinin başlangıç noktasına gitmek için öncelikle Cibali semtine ulaşmanız gerekiyor. Eğer Beyoğlu tarafından geliyorsanız, Atatürk Köprüsü’nden Tarihi Yarımada’ya geçince sağa doğru (Eyüp İstikameti) yönelmek gerekir.
Aynı şekilde Eminönü’nden gelirken de Eyüp istikameti izlenerek sahilden devam edilmelidir. Bu yol üzerinde Fener ve Balat semtlerine gelmeden, ilk önce Kadir Has Üniversitesi karşınıza çıkar. Geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemlerinde bir tütün fabrikası olan bu bina, heybeti ile kolayca fark edilir.
Fener Balat yürüyüş turu, genelde grubun Kadir Has Üniversitesi önünde buluşmasıyla başlar. Cibali, Fener ve Balat iç içe geçmiş semtlerdir. Yürüyerek birkaç saat içinde kolayca gezilebilir. Benim kurguladığım rehberli gezi ise ortalama 4 saat sürecektir.
Fener ve Balat Semtlerinin Tarihi
Tarihi Fener ve Balat semtleri günümüzde halen mahalle kültürünü muhafaza eden şirin semtler. Ancak esas ilgi çekici olan kısmı, bu semtlerin demografik özellikleridir.
İstanbul’un 1453 yılında Osmanlıların eline geçmesini takiben, şehrin yapısı tamamen değişti. Zaten çok renkli bir dokuya sahip, işlek bir liman kenti olan Konstantinopolis, Türkler ve Doğu halklarının yoğun bir şekilde buraya akması ile daha da kozmopolit bir yapıya kavuştu.
Şehrin yeni yapısı şekillenirken, Rum asıllı vatandaşlar zamanla Fener semtine yerleştiler. Hemen yanı başındaki Balat semti ise Musevi vatandaşların evi oldu.
1. Fener Semti

Bizans İmparatorluğu’nun gerçek adı aslında “Doğu Roma İmparatorluğu” idi. Antik dönemin meşhur Roma İmparatorluğu’nun mirasını taşıdığı için, Bizans halkları Türkler tarafından Romalı manasına gelen “Rum” olarak bilinirdi.
Rum vatandaşlar Avrupa dillerine olan hâkimiyetlerinden dolayı, tercüman olarak sarayda görev aldıkları gibi, ticaret ve çeşitli zanaat dalları ile uğraştılar. Hristiyanlığın Ortodoks mezhebine mensup olan Rumlar, Fener Rum Patrikhanesi’nin rehberliğinde, dinlerini özgürce yaşayabildiler.
Fener semti, Osmanlı dönemi boyunca en seçkin Rum ailelerin yaşadığı prestijli bir semtti. Bu günlerin mirası Fener Balat turu sırasında halen açık bir şekilde görülebilmektedir.
2. Balat Semti

1492 yılında İspanya’da Hristiyan birliğinin sağlanması ile Güney İspanya’yı mesken tutmuş olan Endülüs Emevîleri bu topraklardan atıldılar. Ancak Katolik hükümdarlar İsabel ve Ferdinand, Müslümanlardan sonra Musevileri de İspanya’da istemediklerini açıkladılar.
Gidecek hiçbir yeri olmayan bu insanlara, Osmanlı İmparatorluğu kucak açtı. Sultan II. Bayezid’in gönderdiği Osmanlı kadırgaları aracılığı ile İstanbul’a getirilen Sefarad Yahudileri, zamanla Balat semtine yerleştiler ve burada zaten var olan diğer Musevi halkları (Aşkenaz ve Romanyot yahudileri) ile kaynaştılar.
Böylece Eski İstanbul’un Batı yakası tam bir kültür mozaiği haline geldi. Cibali semtinde yaşayan Türkler, Fener’de Rumlar, Balat’ta ise Musevi yurttaşlar vardı. Sinagog, Cami ve Kiliseler iç içe geçmişti.
Cibali Fener Balat Turu Gezi Rehberi
Cibali Fener Balat turu için hazırladığım gezi rehberine geçmeden önce, size bazı ön bilgiler vererek semtlerin tarihteki önemini vurgulamaya çalıştım. Çünkü böyle zengin bir kültürel mirasa sahip olan semtlerin tarihçesinin iyi idrak edilmesi gereklidir.
Özellikle Fener ve Balat semtlerinde her bir sokağın ve hatta binanın kendine has bir hikâyesi vardır ve bunları güzel bir anlatımla taçlandıran bir profesyonel turist rehberi, gününüze keyif katacaktır.
1. Cibali Tütün Fabrikası

Cibali Tütün Fabrikası semtin simge yapılarından biri. Osmanlı döneminde bir tütün fabrikası olarak kurulmuş olan bina günümüzde Kadir Has Üniversitesi olarak hizmet veriyor.
Tarihi 19. Yüzyıl’a dayanan ve Avrupai bir mimari üslubu olan bina, tütün fabrikası olduğu dönemde semtin sosyolojik yapısını değiştirmiş ve Cibali’yi bir işçi semti haline getirmiş.
Günümüzde ise bir eğitim kurumuna evrilerek, bir kez daha semtin kaderine etki etti ve kültürel etkinliklerin merkezi haline geldi. Cibali, Fener ve Balat semtlerinin son yıllarda popüler olmasında bu okulun payı büyük.
2. Cibalikapı

Üniversiteyi geçtikten sonra kısa bir yürüyüşle “Cibali Karakolu” adlı meşhur tiyatro oyununa konu olmuş karakol binası ve bitişiğindeki Cibalikapı görülebilir. Cibalikapı, tarihi Roma dönemine kadar uzanan İstanbul surlarının giriş kapılarından biriydi.
3. Gül Camii

Gül Camii, Bizans döneminde insanlara şifa dağıttığına inanılan Azize Theodosia adına inşa edilmiş. Dışarıdan kırmızı tuğlaları ile dikkat çeken yapı, içeriden de harika fotoğraf karelerine imkan tanıyor. Kendi başınıza giderseniz, burayı ziyaret etmek zor olabilir. Binanın görevlisini tanıyan tur rehberleri, size içeriyi gezdirebilir.
4. Aya Nikola Kilisesi

Aya Nikola Kilisesi, benim Cibali Fener Balat turu sırasında gezmekten en keyif aldığım yerlerden biri. Yapı ilk bakışta dışarıdan ihtişamını belli etmiyor. Ancak içeri girdiğinizde bambaşka bir atmosfer ile karşılaşıyorsunuz.
5. Ayakapı
Geçmişin meşhur Konstantinopolis şehir surlarından, şehre geçit veren kapıları keşfetmeye devam ediyoruz. Bir önceki kapıdan (Cibalikapı) kısa bir yürüyüş ile Ayakapı’yı ve şimdi “Nev-i Cafe” adıyla hizmet veren eski karakol binasını görebilirsiniz.
Osmanlı döneminde şehre açılan sur kapılarının yanında bir kontrol noktası olarak işlev gören karakollar halen ayakta duruyor. Bazıları böyle kafe olarak hizmet verirken, bazıları ise maalesef terk edilmişler.
6. Atölye Kafası
Atölye Kafası, Fener Balat yürüyüş turları sırasında harika bir mola yeri oluyor. Atölye Kafası, son 10 yılda yükselen bir trend içinde olan bu semtlerdeki en popüler kafelerden biri.
Kafe çok keyifli olsa da buraya gelme sebebimiz sadece bir şeyler içmek değil. Kafenin bulunduğu yer, eski bir kilisenin avlusu ve kafenin içinde hala bazı kalıntıları görmek mümkün.
7. Fener Rum Lisesi

Fener Rum Lisesi, Ortodoks Patrikhanesi’ne din adamı yetiştirmek üzere kurulmuş bir ilahi bilimler fakültesidir (Günümüzde özel statülü bir lise ancak artık din eğitimi vermiyor). Mimar Konstantin Dimadis tarafından 1881 yılında inşa edilmiş olan bu yapı, çok ayırt edici bir mimariye sahip.
Instagram’da #Fener veya #Balat etiketi ile en çok paylaşılan yapı budur. Çünkü tüm haşmetiyle Ayasofya gibi insanın karşısına çıkınca, yeni ve keşfedilmiş bir hazine olarak insanın içinde tatlı bir kıpırtıya sebep olur.
Gezginler muhteşem bir keşif yapmanın heyecanı ile Fener Rum Lisesi’ni, Fener Rum Patrikhanesi zannederler. İnternette çoğu paylaşımda bu yanılgıya şahit olabilirsiniz.
8. Yıldırım Caddesi

Yıldırım Caddesi, mahallenin en güzel kafelerine ev sahipliği yapar. Fener ve Balat semtleri arasında uzanan bu güzel caddede rengarenk retro kafeler görebilirsiniz.
Yıldırım Caddesi, geçmişin Rum mahallesi olan Fener’den başlar ve eski Yahudi mahallesi olan Balat semtine doğru devam eder. Sokak, fotoğrafçılara çok güzel fotoğraf kareleri sunmaktadır.
Fener ve Balat’ta yapılacak en keyifli şeylerden biri de bu sokakta oturup koca bir fincan kahveyi ağır ağır yudumlamak ve gelip geçenleri izlemektir.
9. Fener Rum Patrikhanesi

Rum Ortodoks Patriği, Bizans İmparatorluğu’nun gücünün doruğunda olduğu zamanlarda Hristiyanlığın en güçlü lideriydi. Bir dönem Papa kadar büyük bir otoriteye sahip olan Patrik, İmparatorlara taç giydirirdi ve büyük itibar sahibiydi.
Bizans’ın gücünü yitirmesi ile etki alanı daralan ve 1204’teki Latin İstilası sırasında Haçlı askerlerinin Konstantinopolis’i istila etmesi ile zayıflayan Patrikhane, 1261’de şehir Bizanslılar tarafından geri alınsa da asla eski gücüne kavuşamadı.
Ancak günümüzün Ortodoks Dünyası göz önüne alındığında, bir zamanlar Patrikhane’nin ne kadar güçlü bir nüfuz alanı olduğu anlaşılabilir. Zira Doğu Avrupa, Rusya ve Orta Doğu‘da yaşayan Hristiyanların ezici çoğunluğu Ortodoks mezhebine mensuplar.
Fatih Sultan Mehmet, Patrikhanenin göz bebeği olan Ayasofya‘yı camiye çevirmiş, ancak Patriklik kurumunun varlığına bir son vermemiş. Bilakis Patrikhaneye yazdığı fermanla can ve mal güvenliği tanımış ve işlevini sürdümesini sağlamış.
Fener Rum Patrikhanesi ve içindeki en önemli eser olan Aya Yorgi Kilisesi, Fener Balat semtlerinde gezilecek yerler arasında başı çekiyor.
10. Aya Yorgi Kilisesi

Aya Yorgi Kilisesi, Patrikhane bahçesi içinde bulunan küçük ve güzel bir kilisedir. Kilisenin merkezindeki ahşaptan oyma, altın varaklı İkonastasis (ikona duvarı) göz kamaştırır.
Eğer içeride ayin yapıldığı bir zamana denk gelirseniz, oldukça farklı ve ilgi çekici bir ibadet tarzını gözlemleyebilirsiniz. Okunan ilahilerin hüzünlü bir ağıta benzer tınısı kulak vermeye değerdir.
11. Merdivenli Mektep Sokak

Merdivenli Mektep Sokak, Fener’in dik yokuşlarını çıkmak yerine kullanabileceğiniz bir yan yoldur. Fener Rum Patrikhanesi’ni gezdikten sonra bu merdivenler aracılığı ile Fener Rum Lisesi’nin olduğu tepeye doğru kolayca çıkabilirsiniz.
Ancak son yıllarda “Instagram Etkisi” ile bu sokağın kendisi de bir tarihi eser gibi ilgi görmeye başladı. Geçtiğimiz yıllarda bu sokağın merdivenleri rengarenk boyandı ve binlerce insanı kendine çekiyor. Bu semtlere gidip de burada fotoğraf çekilmeyen pek yoktur.
12. Yuvakimyon Kız Lisesi

Yuvakimyon Lisesi bazı kaynaklarda Ioakeimeion olarak da geçmektedir. Bu isim, 19. yüzyılda Ortodoks kadınların eğitim gördüğü bu okulun kuruluşuna öncülük eden patrik II. Joachim’in onuruna verilmiştir.
Yuvakimyon Lisesi, 1980 yılından beri aktif olarak kullanılmamaktadır ve çoğunlukla ziyarete kapalıdır. Bu okulu ancak bina geçici sergilere ev sahipliği yaptığında ziyaret edebiliyoruz. Mesela yukarıdaki fotoğrafı Contemporary İstanbul’da çekmiştim.
13. Moğolların Meryemi Kilisesi

Esas adı “Meryem Ana Rum Ortodoks Kilisesi” olan bu kilise, İstanbul’un fethinden günümüze dek varlığını sürdürmüş tek kilise. Ne kadar cemaati azalmış olsa da, halen işlevini sürdürüyor.
Kilisenin içinde, Fatih Sultan Mehmet’in 15. Yüzyıl’da yazdığı bir ferman var. Bu fermanda buyurulduğu üzere, Moğolların Meryemi Kilisesi (halk dilindeki ismi) asla camiye çevrilmemiş ve İstanbul’un Rum Ortodoks halkına ait kalmış.
14. Kiremit Caddesi

Balat’ın birazdan bahsi geçecek olan “Merdivenli Yokuş Evleri” ne kadar meşhursa, Fener’in Kiremit Caddesi Evleri de o kadar meşhurdur.
Moğolların Meryemi Kilisesi’ni gezdikten sonra Usturumca Sokak‘tan aşağı doğru salınıp, yokuşun daha başından tüm güzelliği ile arz-ı endam eden bu evleri seyre dalabilirsiniz.
15. Merdivenli Yokuş Sokak

Fener Balat turu sırasında çekilen fotoğrafların birçoğu Merdivenli Yokuş Sokak‘ta çekilir. Balat’ın meşhur renkli evlerinin olduğu sokaktır. Balat gezisi sırasında, biraz karmaşık olan ara sokaklara girilerek bulunabilir.
16. Ahrida Sinagogu
Ahrida Sinagogu, Balat semtindeki en önemli sinagog olarak kabul edilir. Ohrid kentine gönderme yapan bir isim taşıyan yapı, Makedonya’dan göç eden Museviler tarafından inşa edilmiş. Günümüzde maalesef izinsiz girilemeyen bu Sinagogun iç mekânı eşsiz kalitede mobilyalara sahip.
Ayine katılanlara hitap edilen vaaz kürsüsü, Nuh’un Gemisi‘nin pruvasını andıran bir platform olarak tasarlanmış ve bu efsanenin anısı canlı tutulmuş.
Ahrida Sinagogu’nun çevresinde Balat’ın en iyi kafeleri vardır. Sinagogun hemen yanındaki “Coffee Department” ve karşısındaki “Cumbalı Kahve” mola vermek için harika yerlerdir.
17. Leblebiciler Sokak

Leblebiciler Sokak, bir zamanların meşhur Musevi semti olan Balat’ın ruhunu yansıtan bir yer. Bu sokağın girişinde Balat’ın meşhur Agora Meyhanesi’ni ve Sevda Gazozcusu’nu görebilirsiniz.
Sokaktan içeriye doğru ilerlediğinizde dükkanların üst katlarını iyice incelemenizi öneririm. Çünkü sokaktaki dükkanlar her ne kadar sonradan tadilatlar ile modern hale gelmişse de üst katlardaki mimari halen geçmişin izlerini taşıyor.
18. Sveti Stefan Kilisesi

Fransız Devrimi sonrası milliyetçilik akımlarından etkilenen Bulgar cemaati, Fener Rum Patrikhanesi’nin boyunduruğundan çıkmak istemiş ve Sveti Stefan Kilisesi adıyla kendi kiliselerini inşa etmişler.
Ancak sahilde kiliseye ayrılan arazi dolgu alan olduğu için, Haliç’e kaymasın diye tamamen demir ve çelikten inşa edilmiş. Kiliseye bu denenle “Demir Kilise” veya Bulgar cemaatine ait olduğu için “Bulgar Kilisesi” deniliyor.
Özel Rehberli Fener Balat Turu

Fener ve Balat’ta Gezilecek Yerler yazısında bölgeyi gezmek adına faydalı bilgiler paylaştım. Fener Balat turumuza Cibali semtindeki Kadir Has Üniversitesi’nden başladık. Daha sonra Fener semtinden geçerek, turumuzu Balat’ta sonlandırdık.
Çizdiğim Fener Balat gezi rotası ile bu turu kendiniz yapabilirsiniz. Ancak özel rehberli Fener Balat turu yapmanın unutulmaz bir deneyim olduğunu da tekrar belirtmek isterim.
Bu yazıyı kaleme alan Serhat Engül, bölge üzerinde uzmanlaşmak için uzun yıllardır çaba sarf eden bir turist rehberidir. Serhat Engül’ün rehberliği eşliğinde ailenizi veya arkadaşlarınızı toplayıp 8 kişiye kadar özel rehberli kapalı grup turu organize edebilirsiniz.
Veyahut eşinize veya sevgilinize unutulmaz bir Fener Balat turu hediye edebilirsiniz. Özel rehberli turlarda, rehberin sizinle birebir ilgilenmesi sayesinde, bu eski semtlerin hiçbir detayını kaçırmazsınız.
Ayrıca özel rehberli Fener Balat turu düzenleyerek, grubun peşinden koşturmak yerine, esnek bir tur programını takip etmiş olursunuz. Böylece size çevreyi keşfedecek ve fotoğraf çekecek daha fazla zaman kalır.
Cibali, Fener, Balat semtlerini gezmek isteyen yerli veya yabancı misafirleriniz için bilgili ve güvenilir bir tur rehberi arıyorsanız bizimle iletişim sayfasından irtibata geçebilirsiniz. Bu tur için hem Türkçe, hem de İngilizce rehberlik hizmeti verilmektedir.
İstanbul Rehberler Odası’na kayıtlı bir rehber olan Serhat Engül, TURSAB’a bağlı A grubu bir seyahat acentesi olan Reborn Travel bünyesinde çalışmaktadır. Yazının sizlere fayda sağlayacağını umuyor ve iyi geziler diliyorum!
